Özel ders öğretmeni nasıl olmalıdır, her şeyden önce öğrencisini empati kurarak dinlemelidir. Öğretmende bulunması gereken en önemli yetkinlik, etkin dinlemedir. Konuyu, öğrencinin seviyesini algılayarak, dersteki düzeyini belirleyerek anlatması gerekir. Öğretmen öğrencisini dinlemesi, öğrencisinin konuya olan hâkimiyetini anlaması açısından elzemdir.
Öğrencilerin çoğunluğu dersteki bilgi seviyesinin farkında değildir. Derslere önyargı ile yaklaştığından, çok iyi bildiğini iddia ettiği bir konunun önemli detaylarına hakim olmayabilir. Ancak bunun farkında olmayabilir. Bu durumda öğretmen, öğrencisine bunu direkt söylemek yerine, yanlışlarını ima ederek kendi hatasını kendisinin bulmasına çalışmalıdır. Öğretmen, öğrencisine dönüt sağlarken hassas davranmalı ve öğrencisini kırmamalıdır.
Sınavlara hazırlanan öğrenciler, zamanı maalesef iyi kullanamazlar. Öğrenci önünde çok uzun bir zaman olduğunu düşünerek, tembelliğe meyillenir, uyur. O nedenle özel ders öğretmenleri, zamanın planlanması, etkin kullanımı konusunda öğrenciyi yönlendirebilmelidir. Öğrenciye, onun zorlanmayacağı şekilde günlük, haftalık, aylık ders çalışma programları hazırlar. Öğrencisinin morali bozulduğu zaman, kararsız dönemler geçirdiği zaman ona destek olur.
İçindekiler
Öğretmenin Tutum Ve Davranışları Öğrenciyi Nasıl Etkiler?
Öğrencinin başarı göstermesinde kendi yetenekleri önemlidir. Ancak öğretmenin tutum ve davranışları da öğrencinin başarısını etkileyen en önemli etkendir. Çünkü öğretmen ve öğrencinin etkileşimli olması, öğrencinin derse olan tutumunu etkilemektedir.
Anlayışlı bir öğretmen, dersi sevdirebilir; öğrencinin derse olan ilgisini arttırabilir. Günden güne derse ilgisi artan öğrenci daha çok soru çözer, farklı kaynakları taramayı dener.
Özel Ders Sırasında Öğrencinin Eksik Kaldığı Konular Rahatlıkla Fark Edilebilir
Öğrencilerin 12-18 yaş arasında tam da ortaöğretim çağlarında iken vücutlarında değişimler meydana gelir, bu değişimler onları korkutur, hayata ve kendilerine dair soruları vardır, kendi ruhlarını ve bedenlerini keşfetmeye meyillidirler; bu nedenle derslere yoğunlaşamazlar. Buna ilave olarak, sınıfların kalabalık olması, sınıftaki gürültü, mesafe olarak öğretmene uzak kalınması nedenleri de dersten verim alınmamasına sebep olur. Öğretmen sınıfların kalabalık olması dolayısıyla herkesin anlaması için çabalayamaz, derslerde genellikle çalışkan ve ön plana geçen öğrencilerle ilgilenebilir. Öğrenci de kalabalığın içerisinde soru sormaya utanır, çekinir, kendini geri plana çeker. Öğretmeninin onu tahtaya kaldırmasını istemez ve herkes içinde soruyu yapamayacağını düşünerek korkar.
Bu tür durumlarla başa çıkmanın en kolay ve etkin yolu öğrenciye özel ders aldırmaktır. Özel ders ortamında öğrenci anlamadığı konuları, detayları öğretmenine kolaylıkla sorabilecektir. Öğretmeniyle baş başa olacağı için, soru sormaktan ve soruyu yanlış cevaplamaktan çekinmeyecektir. Sayısal derslerdeki soruları, eline kalem alıp çözme girişiminde bulunacak, öğretmeni de çözümü izleyerek öğrencisinin eksik kaldığı, takıldığı veya zorlandığı detayları kolalıkla görebilecektir. Ancak sınıf ortamında öğretmenden bunları görmesi, algılaması beklenemez. Eğer öğrenci özel dersi, bir sınavı kazanma amacıyla almışsa, özel derslerde konuları pekiştirme yanında, test çözme metodolojisini de kavramış ve test çözme hızını da yakalamış olacaktır.
Özel Ders Öğretmenleri Dengeleyici Bir Unsurdur
Özel derslerde öğretmenler öğrencisinin psikolojik durumunu kolaylıkla algılar. Ona abla- ağabey gibi yaklaşarak hem arkadaşı hem öğretmeni olurlar. Dolayısıyla öğrencinin üzerinde rahatlatıcı etkileri bulunmaktadır. Dersleri eğlenceli hale getirmek özel ders ile çok daha kolaydır. Özel ders öğretmeni, derslerde öğrencisinin zorlandığı noktaları içeren ödevler de vererek ve bunların çözümünü takip ederek örencilerin zorlukları planlı-programlı bir şekilde aşmasını sağlarlar.
Özel ders öğretmeni öğrenci üzerinde dengeleyici bir unsurdur. Ebeveynler çocuklarının başarısızlığı nedeniyle sürekli çocuklarına bağırır, kötü davranabilir. Ancak özel ders öğretmenleri çocuk ile anne-baba arasında yıpranmış ilişkiyi onarmada dengeleyici bir unsur olabilir, köprü vazifesi görür.
Özel Dersler ile Ortalama Düzeyin Dışına Çıkılmaktadır
Ülkemizde yerleşik ve MEB’na bağlı olan okullar aynı müfredat programını takip etmektedirler. Ancak buna rağmen, kalabalık okul ve sınıf yapısı öğrencilerin dersleri verimli geçirmemesine neden olmaktadır. Sınıf ortamında öğrenme tarzı, öğrenme hızı birbirinden farklı öğrencilerin olması derslerin daha yavaş işlenmesine, konuyu tüm yönleriyle öğretecek örnek soruların derslerde işlenmemesine neden olmaktadır.
Aynı sınıfta olan yeterli alt yapısı olmayan bir öğrenci ile, bilgisi ileri düzeyde olan bir öğrencinin aynı dersi alması öğrencilerin tümü için olumsuz durum oluşturmaktadır. Ortalama düzeyde hız ile dersin işlenmesinde yeterli alt yapısı olmayan öğrenci dersi anlayamamaktadır. İleri düzeyde bilgisi olan öğrenci de düşük seviyede örnek sorularla işlenen dersler nedeniyle dersten soğumaktadır. Özel ders bu durumları yaşayan öğrenciler ve onların tüm sıkıntısını taşıyan ebeveynler üzerinde kurtarıcı olmaktadır. Özel dersler ile, sınıf ortalamasının altında kalan öğrenciler eksikliklerini kapatmakta, sınıf ortalamasının üzerinde kalan öğrenciler de derste sınırlı sayıda çözülen örnek soruların sayısı ve zorluk derecesi arttırılarak örnek soru çözme şansı yakalamaktadırlar.
Başarı Özel Ders Takviyesi ile Yakalanmaktadır
Ülkemizde sınav sistemi ve yerleştirme sistemi sürekli değişime uğramaktadır. Bu değişim öğrenci ve ebeveynler üzerinde strese neden olmaktadır. Sınavlar çok sayıda öğrencinin katıldığı bir yarıştır; bu yarışa yaşanan değişimleri algılayıp çok hızlı bir şekilde adapte olmak gerekir. Adapte olabilmenin en kolay ve güvenilir yolu, uzun süreler mesleğini yürüten öğretmenlerin verdiği özel derslerdir. Özel dersler öğrenciye rota çizmektedir, aslında öğrenciye eğitim koçu olarak hizmet veren öğretmenler sayesinde öğrencinin arzu ettiği başarı seviyesi yakalanmaktadır.